Urartu aristokratlardan birinin çocuğuna ait olduğu değerlendirilen iskeletteki ejder başlı bronz bilezikler, bölgede bugüne kadar yapılan kazılarda ilk kez karşılaşıldı. Buluntular, Urartu döneminin ölü gömme adetleri ve yönetici sınıfıyla ilgili yeni bilgilere ışık tutacak.
Kazı başkanı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, "Nekropol alanı dediğimiz yer gizemini hala koruyor. Bu gizemi çözmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kazı yaptıkça yeni bulgularla karşılaşıyoruz. Bugünkü kazı çalışmalarımızda 3 yaşlarında yeni bir gömüyle karşılaştık. Bu gömü, Urartu arkeolojisi açısından bir ilk. İlk kez böyle bir gömüyle karşılaşıyoruz" dedi.
Çavuşoğlu, "Hoker tarzında gömülmüş bir bebek. Bebeğin üzerinde şimdiye kadar rastlanmayan iki kolunun pazuları kısımları üzerinde küçük ejder başlı bronzdan bilezik var. Bununla birlikte boyun kısmında amulet dediğimiz bir kum taşı ve boncuklardan kolye var.
Baş kısmında küçük bir kase var, yiyecek bırakılmış. Bu, bebeğin önemli şahsın bebeği olduğunu bize gösteriyor. Çok güzel süsleyip kapatmışlar. Dini törenle ve ağıt yakılarak gömüldüğünü düşünüyoruz çünkü çok titizlikle yerleştirmişler.
Bu bulgu, Urartuların bebeklerini çok iyi bir şekilde süsleyerek öbür dünyaya uğurladıklarını gösteriyor. Urartu arkeolojisi açısından çok önemli bir bulgu. Biz bilim insanları açısından çok muazzam ve heyecan verici bir durum çünkü Urartu arkeolojisine yeni bir katkı sağlayacak. Kazı devam ediyor, yeni bulguların daha çıkmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Gürpınar Kaymakamı Fatih Sayar da Gürpınar ilçesinin kadim bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, "İlçemiz, Çavuştepe ve Hoşap ve Zernek kaleleriyle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Bu alanlarda yapılan kazılarda her gün yeni bulgulara rastlanıyor.
Bu yeni bulgular hem ilimizin hem de ülkemizin turizmine önemli katkı sağlayacak. Bizler de kazı ekibinin çalışmalarını destekliyor ve önemsiyoruz" ifadesini kullandı. (AA)
Guennol Aslanı da tarihin başı kabul edilen bu döneme ait ve hala özel koleksiyonerler elinde kalmış az sayıda eserden biriydi. Esere adını veren Guennol Koleksiyonu, Alastair Bradley Martin ve eşi Edith Martin'in dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı eserlerden oluşuyor.