Önce karısını öldürtmüş.Ardından da vezirine, kendisine her gece başka bir kadın getirmesini emretmiş. Her gece yatağına yeni bir gelin alan Şehriyar, geceyi geçirdikten sonra tan vakti kadınları öldürtüyormuş. Çünkü artık yatağına aldığı hiçbir kadının gün yüzü görmesini istemiyormuş. Bu durum yıllarca böyle devam etmiş. Fars diyarının genç kızları kan ağlamakta, Kral Şehriyar ise akan kana doymamaktaymış. Derken bir gün vezirin güzeller güzelli ve akıllı mı akıllı kızı Şehrazat'ın aklına bir plan gelmiş. Ve bir sonraki gece, karısı olarak Kral Şehriyar'ın koynuna girmiş. Şehrazat, her gece tan vaktine kadar süren masallar anlatmaya başlamış Şehriyar'a. Büyülü gözleri ve sihirli sözleriyle aşık etmiş kralı kendisine. Ancak hiçbir masalın sonu gelmiyormuş güneş doğmaya başladığında.Ve masalın sonunu merak eden Şehriyar, Şehrazat'ın ertesi gece masala kaldığı yerden devam edebilmesi için sürekli idamını erteliyormuş. Gel zaman git zaman Şehrazat tam 1001 gece boyunca masal anlatmış yüreği yaralı krala.Bu arada da üç tane çocukları olmuş.Ve Şehriyar, kadınlara duyduğu öfkeyi unutmuş. İdam kararı kaldırılmış, Fars diyarının kadınları bayram yapmış.'

Pek çoğumuza tanıdık gelen bu hikaye 1001 Gece Masalları'nın ortaya çıkış öyküsüdür.  Bu masal bize her zaman bir kadının aklını kullandığı taktirde erkeğin kalbini nasıl kazanacağı üzerinden kurgulanarak anlatılmıştır. Karşımıza iki kadın karakter çıkar bu masalda; birisi sadakatsizliğiyle bir erkeği küstürerek ona kadın kıyımı yapması için meşru bir zemin hazırlayan hükümdarın eski karısı, diğeri ise aklı ve güzelliğiyle hükümdarı büyüleyen Şehrazat.