Antik kentin kalıntıları Bekirler Köyü'nün kuzeydoğusunda yer alan Boludüzü mevkiinde, yüksek bir tepe üzerinde kuzeydoğu ve güneybatı yönünde uzanan bir düzlük üzerinde kurulmuştur. Kentin kurulduğu yer, Trapezopolis adından da anlaşılacığı gibi trapez yani üzeri düz bir tepenin üstündedir. Bu tepenin üzerinden Hierapolis/Pamukkale görülebilmektedir.

Babadağ (antik adıyla Salbacos) Dağı'nın kuzey yamaçlarında yerleşmiş olan antik kent, Menderes (Maiandros) Nehri'nin kolu olan Çürüksu (Lycos) Nehri'nin oluşturduğu ovaya hakim konumdadır. Kentte bulunan verilerin en eskileri Hellenistik Dönem'e tahlendiği için Trapezopolis Antik Kenti'nin Hellenistik Dönem'de kurulduğu öne sürülür. Trapezopolis, Hellenistik ve Roma Dönemleri'nde Karia Bölgesi'ne dahil gösterilir. Yine bu dönemde Karia Bölgesi'nin Conventus (yargılama merkezi) merkezlerinden Alabanda'nın conventus'u içinde yer almıştır. Doğu Roma yani Bizans Dönemi'nde kent Frigya Eyaleti sınırları içindedir.

Trapezopolis'in Laodecia, Hierapolis ve Attouda şehirleri ile yakın ticari ilişki içinde olduğunu diğer bölgelerde bulunan yazıtlar aracılığıyla bilmekteyiz. Bununla birlikte kentin ana geçim kaynağının bu bölgede yetiştirilen koyunlardan elde edilen yün olma olasılığı da yüksektir.

Antik kentin dört bir yanı uçurumlarla çevrilidir ve Trapezopolis bu yüzden korunmaya oldukça elverişlidir. Kenti çevreleyen savunma duvarlarının takviyesiyle ele geçirmesi zor bir kent olduğu açıktır. Yerleşim yayıldığı alanın büyük bölümünde yoğun tarım faaliyetleri yapılmaktadır. Buna ek olarak Trapezopolis kaçak kazıların hedefi konumundadır. Kentte görülen yapı kalıntılarının büyük kısmı, ne yazık ki bu kaçak kazılar sayesinde ortaya çıkmıştır. Hem tarım faaliyetleri hem de kaçak kazılar kentte yoğun tahribata yol açmıştır.

Trapezopolis'in yerleşim alanının ortalarında bir kiliseye ait olma ihtimali yüksek kalıntılar bulunur. Buna ek olarak surların bir kısmı ve mezar odaları da görülebilir. Kentin nekropolü ise batıda oldukça geniş bir alana yayılır. bulunan mezarlar içinde pişmiş topraktan lahitler çoğunluktadır. Bu lahitler Erken Roma Ddönemi özellikleri gösterir. Bu lahitlerin etrafı tuğla ya da taşla örülmüş ve kapakları kapatılmış bir haldedir. Ölü hediyelerinin lahidin dışına veya içine konulduğu düşünülmektedir.

Trapezopolis'in yakınında yer alan Bekir Köyü sokaklarında ve evlerin önlerinde, antik kente ait sütun, sütun başı, stel gibi pek çok mimari öğe görülebilmektedir. Pek çok Denizli Antik Kenti gibi Trapezopolis'in yapu kalıntıları da yeni yerleşimlerin inşasında kullanılmıştır.

Not: Fotoğraflar pamukkale.gov.tr'den alınmıştır.